0-3 yaş olmakla beraber, her yaşa özgü tamamlanması gereken fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki görevler vardır. Bunların 0-6 yaş içindeki dönemde neleri kapsadığını her yaş için ayrı ayrı değerlendirelim.
0-1 YAŞ:
Bebek, dünyaya geldiği andan itibaren sanıldığı gibi pasif değildir. Yeni doğan bebekler duyar, görür, tat alır, koklar, dokunmayı hisseder. Her an öğrenir, bu nedenle zengin bir uyarıcı çevreye ihtiyacı vardır. Bebek, dünyaya geldikten sonraki ilk 6 ay içinde annesiyle iletişim kurmayı ve onu oyuna teşvik etmeyi öğrenir. Eğer bebek gülümsediğinde anne de ona gülümser, bebeğin seslerini taklit ederek onunla konuşur ve oynarsa, bebek de ona cevap verme isteği duyar. Böylece bebeğin ilk sosyal ilişki kurma becerisi gelişmeye başlar. Zamanla anneye bağlanır ve güven duyar. Güven duygusu, 1.5-2 yaşına kadar gelişimi destekleyen en temel ihtiyaçtır.
1-2 yaş arasındaki dönem çocuğun keşif çağıdır. İter, çeker, atar, kırar, çekmeceleri boşaltır, prizlere parmağını sokar, vb. Bizim görevimiz onu durdurmak değil, tehlikelerden korumaktır. Bu nedenle evi güvenli hale getirmeli, sonra da keşfe çıkmasına izin vermeliyiz. Çünkü zihninin gelişmesi için bol bol araştırmaya, uyaranla karşılaşmaya ihtiyacı vardır. 12-18 ay arasında neden-sonuç ilişkisini, deneyimleyerek öğrenirler. Çatal kaşıkla yemesi teşvik edilmelidir. Yetişkinin elini değil trabzanı tutarak merdiven inip çıkması teşvik edilmelidir.
Gözlemleyerek öğrendiklerini oyunla gerçekleştirir: Örneğin; bebeğini yıkama, besleme, uyutma, vb.
2 YAŞ:
Bebeklikten çocukluğa geçiş dönemidir. Artık yürümeye ve konuşmaya başlamış olan çocuk, pasif ve bağımlı olmaktan kurtulmak ister. Her şeyi araştırmaya, ellemeye başladığında kısıtlamalarla karşılaşır. Ancak engellenmeye karşı çıkar, söz dinlemez, inatçı ve öfkeli olur. Kendini yere atıp tepinir, başını duvarlara vurur, hatta kendini kusturur. Böylece anne ve çocuk arasında bir çekişme başlar. Çocuk, bağımsız olmaya çalışırken ne kadar çok şeyi yapamadığını da fark eder. Annenin yardımına hala muhtaçtır. Bu nedenle boyun eğme ile baş kaldırma arasında bocalayıp durur. Karşıt duygular arasındaki bu gidiş geliş en belirgin olarak tuvalet eğitimi ve beslenme konusunda ortaya çıkar. Artık tuvaletini istediği zaman tutup istediği zaman bırakabilen çocuk, bundan haz alır. Tuvalet eğitiminde en önemli nokta, çocuğun istekli olmasıdır. Biyolojik yönden hazır olsa da tuvaleti henüz kullanmak istemeyen çocuk zorlanmamalıdır. 2-3 yaş arası, çocuk için bocalama ve kararsızlık dönemidir. Bebek mi, büyük çocuk mu olduğuna karar vermeye çalışmaktadır. Anne babalar, bu yaştaki çocuklarına kesin kurallar koymamalı, bunun için en uyumlu dönem olan 3 yaş beklenmelidir. 2.5 yaş çocuğu ortalığı dağıttıktan sonra temizlemeye, toplamaya bayılır. Sorumluluk duygusunu öğretmek için bu dönem çok uygundur. Gurur, kıskançlık, utanç, suçluluk duyguları 2 yaşın sonunda gelişir. Mutluluk, öfke, üzüntü, korku konusundaki değişimler, gelişen bilişsel kapasiteyi yansıtır. Önceden fark edemediği, algılayamadığı durumları artık tehlike olarak anlar. Bu yaşın en büyük sorunlarından biri de “yatma sorunu” dur. Gece uyumak istemezler, çünkü herkes daha eğlenirken onlar neden karanlık bir odaya girip eğlenceyi kaçırsın? Bu nedenle yatma zamanını eğlenceli hale getirmek faydalı olur. Çocuğunuza banyo yaptırırken suyla oynatın, masallar okuyun, beraber ufak tefek bir şeyler atıştırın, vb. Böylece ona en çok ihtiyacı olan şeyi vermiş olursunuz: Kendinizi.
3 YAŞ:
İnatçılık gitmiş, yerine söz dinleyip anne babasını memnun etmeye çalışan bir çocuk gelmiştir. Bu dönem “oyun çağı” dır. İkili üçlü oyunlar başlar. Ben merkezci olmaya devam etse de birlikte oynayacak arkadaşı olmasından hoşlanır. Canlı bir hayal gücü vardır, hayali oyunlar kurar. Olmamış şeyleri olmuş gibi anlatır, bu yalancılık olarak yorumlanmamalıdır. Benliği gelişmeye başlar. “Ben kimim” sorusunun cevabını ararken kız mı, erkek mi olduğunu ayırt eder. Kız çocuklar anneye özenir, onun gibi makyaj yapmak, topuklu ayakkabılar giymek ister. Bunun ardında kendini babasına beğendirme isteği gizlidir. Erkek çocuklarda da babaya benzeme davranışları teşvik edilmelidir. Ancak annesiyle daha çok zaman geçiren erkek çocuklarının anneye hayranlık duyması, bebeklerle oynaması da doğaldır. Adını, soyadını, cinsiyetini, bazen de yaşını söyleyebilir, 10’a kadar sayabilir, çocuk şiirlerini, şarkılarını ezberleyebilir, ana renkleri bilir, sevdiği öyküyü defalarca dinler, çevresine meraklıdır, öğrenme isteği duyar. Çok soru sorar: “Neden? Nasıl? Sık sık büyüklerin sözünü keser, “bana da söyle” der. Kendi işini kendi yapmaya bayılır. Bu dönem sorumluluk ve düzen alışkanlığı geliştirmek için çok uygundur. Seçim yapabilir; kendi giysisini seçmesine izin verilmelidir.
4 YAŞ:
Tekrar zorlu bir dönemdir; inatlaşma, dengesizlik, uyumsuzluk başlar. Çevresindekilere buyurmaya, hükmetmeye bayılır. Aşırılıklara kaçar. Toplumsallaşmaya başlar. Çoğunlukla kendi cinsinden olan 1-2 arkadaş seçer. Ancak oyun sırasında da sürekli kavga ederler. Hareketli ve enerjiktir. Her zaman konuşmak ister. Konuşacak kimse yoksa kendi kendine konuşur. En fazla soru sorulan dönemdir. Beklemeyi, isteklerini ertelemeyi öğrenir. Kalemi yetişkin gibi tutabilir, insan resmi çizer, şekillerin adlarını bilir, ev adresini söyleyebilir, 20 ya da daha fazlaya kadar sayabilir. Kendi dilinin dilbilgisi yapısını öğrenmiştir. Şaka ve fıkralardan zevk alır, gülmeye bayılır. Argodan hoşlanır. Kelimeler uydurur. Dış dünyayı ona öğretin.
Unutmayın ki siz yetişkinsiniz, o da çocuk. Çaresiz değilsiniz. Baskıcı olmadan otoritenizi uygulamak sizin görevinizdir, aksi halde onu tehlikelerden koruyamazsınız. Bu nedenle onun karşısında kararlı ve kesin tavırlı olmalısınız.
5 YAŞ:
Artık bebekçe davranışlardan bırakılmıştır. Olgun, bilgili, olumlu, uyumlu, dostça davranan biri olmuştur. Artık başkalarının da duyguları olduğunu, kendinden farklı düşünebileceklerini anlamaya başlar. Empati kurmayı öğrenmenin tam zamanıdır. Kendine güvenli, tutarlı ve kararlıdır. Ayakkabısını bağlayabilir. Dikkatli ve belleği güçlüdür. Rakamların ismini, yazılışını bilir. Taşırmadan boyayabilir. Şarkıları tekrarlayabilir, bilmece, tekerleme, şaka ve fıkralardan hoşlanır. 2-3 kişilik oyunları tercih eder. Evin dışında mutlu olur.
6 YAŞ:
Ben kimim sorusunun cevabını artık bulmaya çok yaklaşmıştır. Fakat bu nokta da çok dikkatli olmak gerekir. Unutmayın ki sizler için küçük veya tolere edilebilecek davranışlar ileri de çocuklarınızda kazanılmış davranış olarak yansıyacaktır. Kişiliklerinin artık yavaş yavaş oturmaya başladığı zamanlarda siz ebeveynlerin rol model olarak en dikkat etmeniz gereken dönemdesiniz. Kullandığınız kelimeler, vücut hareketleriniz, aileniz ve sosyal çevrenizle iletişiminiz, çocuklarınız ergenlik yaşına geldiklerinde sizlerden öğrendikleri davranışlar ile geçecektir. Bilişsel olarak artık adını, soyadını, belki birkaç kelime yazabilir. Telefon numarasını bilir. Grup oyunlarından hoşlanır, hayali roller alır. 10’dan geriye doğru sayar.