Okul öncesi dönem (0-6 Yaş), çocuklarımızın gelişimi açısından en önemli dönem olarak değerlendirilmektedir. Çocuklarımızın geleceğini belirleyecek olan tüm gelişimsel adımlar bu dönemde atılır.
Anaokulu, çocuğun gelişim sürecinde çevreyle kurduğu ilk bağdır. Anaokulu, çocukların hem fiziksel hem bilişsel hem de sosyal gelişimlerine katkı sağlar. Okula ilk başladıkları zamanlarda çocukların kaygı seviyeleri oldukça yüksektir.
Uyum Sorununun Belirtileri
Uyum sorunu yaşayan çocuklar genellikle okula gitmek istemediklerini ifade ederler. Uykuya geçecekleri saatlerde sıklıkla okula gitmeme pazarlığı yaparlar. Sabah yataktan kalkmakta zorlanırlar. Ağır bir şekilde ve güçlük çıkartarak hazırlanırlar. Okul saati yaklaştıkça bu çocuklarda karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Ayrıca ağlama, bağırma, hırçınlık, öfke nöbetleri, hatta kaygı arttıkça ishal, kusma ve alt ıslatma bile görülebilir. Okul saati geçtikten sonra bu belirtiler kaybolur.
Anne-Babalara Tavsiyeler
- İyi bir okul uyumu için iyi bir okul öncesi hazırlığı planlanmalı.
- Öz bakım becerileri çocuğa erken dönemden itibaren kazandırılmalı. Kendi sorumluluklarını üzerine alması onun büyüme ve gelişme ile ilgili algısını olumlu etkileyecektir.
- Okul seçimi ve bu sürecin planlanması aşamasına çocuğu da dahil etmek güven ilişkisi ve uyum açısından kolaylaştırıcı olacaktır. Çocuğa okul başlamadan önce bilgi verilmeli. Mekan değişikliklerinde evden okula gelmeden önce adaptasyon sağlanana kadar ‘Yarın okula gideceğiz, yeni oyuncaklar, arkadaşlar ve öğretmenlerin olacak’ gibi cümleler kurarak çocukların neler ile karşılaşacağı hakkında bilgi verilmesi, çocuklarımızın kaygılarını biraz da olsa giderir.
- Aile, çocuğun okula devam etmesini sağlamalı ve bu konuda kararlı olmalı. Alışma sürecinde kısa süre bile olsa mutlaka okula gitmek ve vedalaşmayı kısa tutmak ve kararlı davranmak doğru olacaktır.
- Çocuklar vedalaşma sırasında ağlamaya devam etse dahi ebeveyn kararlı ifadesinden ve tutumundan taviz vermemelidir. Çocuklar, ebeveynleri tereddütlü bir yüz ifadesiyle görmemelidir. Çocuğun yanında adaptasyon süreci, okul, kaygı ve endişeler asla konuşulmamalıdır. (‘Acaba okula erken mi verdik’ ya da ‘Ağladığı zaman kıyamıyorum ben de çok üzülüyorum’ ‘Galiba hiç alışamayacak’ ‘Bugün çok ağladı eve mi götürsem gibi cümleler kurulmamalıdır.) Bu gibi durumlar çocuğun daha çok kaygılanmasına ve adaptasyon sürecinin olumsuz ilerlemesine yol açabilir.
- Anne-baba çocuğun kaygılarını dinleyip anlamaya çalışmalı. Sorunun çözümü için öğretmen ve ailenin sıkı iş birliği içinde olması gereklidir. Okula uyum sorunu tedavisinin dört ayağı vardır:
Çocuk, aile, okul ve tedavi ekibi... Bunlardan biri eksik olduğu zaman çözüm gecikir. - Arkadaş ilişkileri zamanla oluşmakla birlikte ilk günlerden itibaren okul dışı buluşmalar uyumu güçlendirir. Ev ziyaretleri ve eğlenceli organizasyonlar çocukların birbirlerini keşfetmelerini sağlayacaktır.