Her ebeveyn için çocuğunun rahatı, huzuru, kaliteli uykusu her şeyden önde gelir. "Çocuğumda uyku sorunları başladı ne yapmalıyım" diyen bir annenin ne hissettiğini tahmin edebiliyoruz.
Ebevynlere yardımcı olmak adına öncelikle sorunların nasıl ortaya çıktığına değinelim:
- Uyanık kalmada ve uykuya dalmada zorluk oluşturan duygusal üzüntü ve ihtiyaç,
- Ağlama,
- Ebevynleri uyandırmak için onların yanına gitme,
- Ebevynlerle birlikte uyuma,
- Kendisi ve diğer sevdikleri ile ilgili tehdit içeren rüyalar görme, rüyadan sonra yalnız, yatamama, tekrar rüya görme korkusuyla uyumak istememe,
- Uykuda konuşma, çığlık atma,
- Uyur halde ebevynlerin odasına gitme gibi durumlarla karşılaşabiliriz.
Kâbuslar, uyurgezerlik gibi uyku bozuklukları gibi uyku sorunu olan çocuklar bedensel ve ruhsal olarak maalesef etkilenir. Çocukların genelde yüzde 15’i uyurgezer. Genellikle 4-8 yaş arasında başlayıp ergenliğe doğru azalıyor. Gözler açık olsa da ağır uyku döneminde olduğu için çocuk eğer uyandırılmazsa sabah bunları hatırlamıyor. Emniyet tedbirlerini almak çok önemli! Bebeklik, erken çocukluk, okul çağı ve ergenlik dönemlerinin tümünde uyku sorunlarına sık rastlanılmaktadır. Okul öncesi çocukların yaklaşık yüzde 25-50'sinde çeşitli uyku sorunları tanımlanırken okul çağı çocuklarının ve ergenlerin yaklaşık yüzde 20-30'unda uyku bozukluğu denilebilecek düzeyde sorun yaşadığı bildirilmektedir. Çocuk kontrollerinde çocuk doktorlarının bu yaş grubunda en çok karşılaştıkları problemdir. Çocuklarda görülen uyku sorunu çocuğun öğrenmesine ve dikkatini toplayamamasına neden olur. Çocuklarda gündüz uykuları 3 yaşa kadar normal ancak 3 yaştan sonra gündüz uyku ihtiyacı azalır.Çocuklarda uyku sorununun nedeni uykuyu düzenleme problemi olabiliyor. Bu konuda annelerin devreye girmesi şart.Bazı uyku sorunlarının nedeni ise ruhsal bir hastalıktan dolayı ve stres kaynaklı olabiliyor.Reflü, solunum yolu tıkanıklıkları, astım ve alerji gibi tıbbi sorunlar uyku bozukluklarına yol açabilir.Uyku sorunu olan çocuklar çok stresli oldukları dönemlerde kabus bile görebilirler. Kâbuslar en sık 3-5 yaş arası görülüyor ama tüm yaş gruplarında görülebilir.Gece uyanmasında aşırı açlık ya da aşırı tokluk uyumayı zorlaştıran etkenler. Akşam yemeği uykuya yakın olmamalı. Aksi takdirde enerji vermesinin yanı sıra hazımsızlık, gaz problemleri ve uyuma güçlüğü yaratabiliyor.
Genellikle gece uyanmaları sırasında bebeğin ağlamasına yanıt olarak, anne-babanın çocuğun yanında bulunması onun endişesini azaltır. Çocuğun ağlamasına yanıt olarak, onun yanında bulunma süresinin gittikçe uzatılması önerilmektedir (duyarsızlaştırma). Uyku öncesi yaşantıyı düzenlemeye yönelik uyku öncesi ilişkilerin değiştirilmesi amaçlanır. Okuma, şarkı söyleme, sakin olarak oyun oynama gibi bireyselleştirilmiş yatak alışkanlıkları ve anne-baba, çocuk uyandığında yatakta kalmasını teşvik etmelidir.Bunu anne-baba çocuğun yatağının yanında oturarak, ona dokunarak veya yanına uzanarak yapabilir. Yatma zamanında ayrılık sorunu çözülürse, geceleri uyanma sorunu da büyük olasılıkla kaybolacaktır.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNERİLER
- Uyku saatlerini belirleyin, uygun sınırlar koyun ve kararlı davranın. Bundan ödün vermeyin.
- Çocuk her gece belli saatlerde uykusuzluk ve uyurgezerlik sorunu yaşıyorsa saati gelmeden 15 dakika/yarım saat önce çocuğu uyandırıp tekrar uyumasını sağlayın.
- Çocuğunuzu her gün aynı saatlerde yatırın, uyku öncesi rutininize yeterli zamanı ayırın ve bu sürede çocuğunuzun sevdiği şeylere yer verin.
- Çocuğunuz gece uyanmalarında sizin yatağınıza geliyorsa, alışkanlık halini almaması için onu yatağına geri götürün. Korkuyorsa yanında kalıp rahatlamasını sağlayın.
- Gece kabuslarının nedeni gün içinde yaşadıkları herhangi bir şey veya televizyonda izledikleri görüntüler olabilir. Bazen de nedensiz kabuslar görebilirler. Çocuğunuz geceleri korktuğunu söyleyerek uyanıyorsa, mutlaka yanında olup onu rahatlatın ve kendini güvende hissedene kadar yanında kalın. Bu durum her gece tekrarlanıyorsa, çocuğunuzun sizi yanında tutmak için mi böyle davrandığını yoksa gerçekten mi korktuğunu anlamaya çalışın.
- Yatağa aç olarak ya da aşırı tok olarak yatırmayın. Çikolata gibi gece uyarıcı özelliği olan besinlerden uzak tutun.
- Uykudan önce sakin ve aile ile beraberce zaman geçirebileceği etkinlikler, uyku törenleri (masal anlatmak, ninni söylemek vb.) düzenleyin.
- Odasının çok karanlık olmamasına, ortamın nem ve ısısının (18˚C) yeterli olmasına, odanın havalandırılmasına ve odada sigara içilmemesine özen gösterin.
- Yatağında elektrikli battaniye veya sıcak su torbası kullanmayın.
- Doğrudan güneş ışığı altında veya ısıtıcı yanında uyutmayın.